1 Haziran 2011 Çarşamba

Ah benim şu kadından çektiklerim....:)

1 Haziran 2011 Çarşamba.

Yaklaşık 20 dk önce cepten Canan aradı ve bana : "Aşkım bu akşam beni yemeğe bekleme gecikebilirim" dedi ve daha ben niye filan diye sormaya fırsat bırakmadan telefonu kapadı. Buyrun bakalım. Ne diyeyim ben bu deli kadına???

İçimi bir ateş bastı. İşime konsantre olamıyorum. Aklım Canan'da. Biliyorum beni delirtmek için yapıyor. İşyerinin balkonuna çıkıp bir sigara yaktım. ( şu sigara yasağı da yani böyle zamanlarda hiç iyi olmuyor).

Kesmedi. Dönüp PC başında facebook'taki 1-2 mesaja yanıt yazdım. Dikkatimi toplayamıyorum. En iyisi burayı açıp içimi dökeyim dedim.


Gelişmeleri an be an burada yazacağım: Şu an saat 13:16

Az önce SMS geldi Canan'dan. Şöyle yazmış: "Aşkım Taksime gidiyorum beni merak etme, geç dönerim" Saat : 18:32 Ben de en iyisi toparlanıp eve gideyim. Zaten öğleden sonra doğru dürüst bir iş de yapmadım. Gelişme olursa yazacağım

Saat 23:45 de bir sms geldi Canan'dan. Taksim the marmara otelindeymiş Harika bir gece geçiriyormuş. Tahmin edebiliyorum. Ne zaman döneceksin diye yazdım. Yanıtında içime hediyelerini tıkabasa doldurup geleceğim ama 1-2 saat sonra diye yazmış.

Aletim patlayacak gibi şu an. Beynim yerinden fırlayacak gibi zonkluyor. Karnıma sancılar giriyor.  Akşamdan beri 1 paket sigarayı bitirdim ard arda içmekten. Viski içiyorum ama sarhoş olmamak için bol soda koyuyorum kadehe. Gene de çakır keyif oldum. Şu an satırları öyle zor yazıyorum ki.

Bir an önce gelse... Sabırsızlıktan çatlayacağım

Bu satırları sabah yazıyorum. Dün gece devam edemedim kusura bakmayın. Sonrasında neler oldu anlatayım:


Saat 2:15 sularında evin önünde bir Volvo durdu. Bir süre kimse inmedi. Sonra arka kapı açıldı. İçinden oldukça genç olduğunu düşündüğüm bir delikanlı indi ve ön kapıyı açtı. Canan indi. Eliyle hoşçakalın diyerek apartmanın kapısına doğru yöneldi.Genç adam öne bindi ve araç hızla uzaklaştı. Vay canına demek 2 kişilermiş. Kalbim küt küt atmaya başladı. Koşup alt kapıyı açtım. Asansörün kapısından Canan çıkınca beni kapıda gördü ve yüzüne kocaman yaramaz bir gülücük kondurdu. İçeri girip kapayı kapıyınca boynuma sarıldı. Hadi yatağa geçelim hediyen soğumasın diye fısıldadı kulağıma. Elim ayağım titriyordu. Odaya geçtik. Bana dönüp hadi çıkar üstündekileri uzan yatağa dedi. Hemen ütümü çıkarıp yatağa uzandım. Canan da ayakta soyunmaya başladı. Odayı bir anda hani yoğun sex yapıldığında ortalığı bir koku kaplar ya öyle bir koku kapladı. Kokudan başım döndü. Çırılçıplak kaldığında üzerime çıkıp taş kesilmiş aletimi eliyle tutup orasına yerleştirdi.Nasıldı? diye mırıldandım. Harikaydı dedi ve aletimin üzerine oturdu. Saatlerdir sevişmekten iyice açılmış ve içi spermlerle dolmuş oraya hiçbir zorlama olmadan dibine kadar girdi. Girmesiyle birlikte kasıklarıma sıvılar damlamaya başladı. Üzerime her oturuş kalkışında biraz daha akıyordu dışarı. Ve bana kesik kesik cümlelerle yaşadığı geceden ip uçları veriyordu. Bu akşam sana sperm kokteyli getirdim aşkım, nasıl beğendin mi? dedi. Evet evet diye inledim. Aletim nerdeyse içerde boşlukta yüzer gibiydi. İçerisi o kadar ıslak ve genişti. Gögüslerine yapıştım. Tadı değişikti. Vücudu yapış yapıştı. Sadece önüme değil, yüzüme gözüme göğüslerime her yerime spermlerini boşalttılar. Tadını aldın mı ? deyince beynimin uyuştuğunu hissettim. Evet tadını almıştım. Başımı evet anlamında salladım diğer göğsunun tadına bakarken. Sadece o kadar da değil arkam da dolu diyince daha fazla dayanamadım ve ağzımı göğsüne bastırıp boğulur gibi haykırarak içine fışkırmaya başladım. Var gücümle Canan'a sarıldım. Ve öylece dakikikalarca sessiz hareketsiz kaldık. Neden sonra Canan kulağıma bırak artık nefesim kesidi boğulacağım dediğinde farkettim. Mengene gibi sıktığım kollarımı gevşettim ve Canan derin bir nefes alarak yanıma uzandı. Seni seviyorum aşkım dedi. Ben de yarı baygın bir halde ben de seni seviyorum aşkım ben de seni seviyorum diye defalarca tekrar ettim. Nasıl uykuya daldığımı hatırlamıyorum bile.

Sabah uyandığımda Canan yanımda çırılçıplak yatıyordu. Dün gece yaşananların bir rüya olup olmadığını düşündüm. Hayır değildi. Elimi vücudunda dolaştırmaya başladım. Gün ışığında dün geceki sevişmelerin izleri daha net görülüyordu. Okşamalarıma Canan uyanmamıştı ama bir süre sonra önünün hafifçe ıslanmaya başladığını farkettim. Parmaklarımı önüne atınca sırılsıklam olduğunu gördüm. Ve o sırada uyandı. Uykulu bir sesle ne yapıyorsun aşkım diye mırıldandı. Çok uykum var. Sen uyumaya devam et dedim. Taş kesimiş aletimi o sırılsıklam yere yavaşça soktum ve arkasından sıkı sıkı sarıldım. Ve böyle dakikalarca kıpırdamadan yattık. İkimiz de tekrar uyuyakalmışız. Canan uyandığında panikle fırladı yataktan. Saat dokuzu geçiyordu. Eyvah geç kaldım diyerek duşa koştu. Ben şimdi müdür hanıma ne diyeceğim. Erkek müdür olsa kolaydı, bu cadaloz şimdi bir sürü laf edecek.

16 Nisan 2011 Cumartesi

Dün gece........

Size dün gece yaşadıklarımı anlatmak bir bakıma içimi dökmek istedim. Dün akşam Bağdat Caddesinde bir mekana gittik ( mekanın ismini vermek istemiyorum). Orada bazı arkadaşlarla karşılaştık. Birlikte içtik güldük eğlendik. Saat 23 gibi ben dökülmeye başladım. Günlerdir seyahatteydim. Açıkçası yorgunluktan ve uykusuzluktan dökülüyordum. Üzerine içki de eklenince gözlerimi zor açık tutuyordum. Canan'a hadi gidelim dedim. Ama o daha kalmak, eğlenmek istiyordu. O zaman ben gidiyorum eve dedim. Arkadaşlar "sen merak etme, biz Canan'ı eve bırakırız" dediler.

Eve nasıl geldim. Nasıl soyunup yatağa kendimi attım bilmiyorum. Kafamı yastığa koyar koymaz uyumuşum. Neden sonra kapının sesiyle uyandım. Başucumdaki cep telefonundan saate baktım. saat 2'yi geçiyordu. Gecenin sessizliğinde fısıltılar geliyordu. Sonra sesler salona yöneldi. Ardından mutfaktan fincan bardak sesleri. Herhalde Canan eve bırakan kişi ( kişileri) nezaketen kahve içmeye davet etti. Sonra ses çıkarmamaya dikkat eden fısıltı konuşmalar. Fincan bardak sesleri...

Bir süre sonra ortalığı bir sessizlik kapladı. Kulak kesildim. Sezsizlik devam etti. Bi süre sonra elbise hışırtıları ve ardından öpüşme sesleri... Ve anladım ki salonda Canan biriyle öpüşmeye başladı. Fakat emin de olamadım sanki 1 değil iki kişi vardı. Yoksa 2 kişi miydi. Kulak kesilmeye devam ettim. Yere düşen elbise sesleri ve giderek artan nefes sesleri ve öpüşme sesleri. Yatakta doğruldum. Koridorda sessizce süzüldüm ve salonun kapısına kadar geldim. Ne yazık ki içerisini görmem mümkün değildi. Başımı uzatsam beni göreceklerdi. Bir ara birinin ayağı sehpaya çarptı ve Canan'ın "hişşt gürültü yapma kocam uyanacak" dediğini duydum. Tekrar ses çıkarmamaya çalışarak devam eden sevişme sesleri. Yakalanma korkusuyla tekrar sessizce yatağa döndüm. Şimdi sesler daha zor duyuluyordu ama bir ara Canan'ın inlemeleri kapladı gecenin sessizliğini. Heralde adam oral yapıyordu. Birkaç dakika sonra kanepenin gıcırdama seslerinden Canan'ın içine hızla girip çıktığını anladım. Ve giderek hızlandı ve adamın bir iniltisi ile gıcırtı durdu. Boşaldığını anladım. Bu arada ben heyecandan nerdeyse bayılmak üzreyedim. Az önce bir adam eşimin içini spermleriyle doldurmuştu. Fakat o da ne gıcırtı tekrar başladı. Nasıl yani? az önce boşalan adam tekrar mı sertleşmişti?  Yoksa bir değil 2 kişi miydi? Galiba 2 kişiydi. Evet evet kesin 2 kişi. Peki ama kimler? Arkadaş grubunu düşündüm. Hasan mı, Mert mi, Vedat mı? derken gıcırtılar hızlanmaya başladı. Ve Canan artık sessiz olmayı unutmuş halde bağıra çağıra orgasm olmaya başladı. Ve ardından adamın inlemesi.... Diğer adam da karımın içini spermleriyle doldurmuştu. Beynim sanki patlayacak gibiydi. Kim olduğunu bilmediğim iki adam karımı salonda becermişler içini spermleriyle doldurmuşlardı. Meraktan çatlamak üzereydim.

Kısa süren sessizlik ve fısıldaşmalardan sonra giyinme sesleri ve ardından kapının açılıp kapanması. Gittiler. Ben uyuyormuş gibi yapmaya devam ettim. Canan öylece gelip doğrudan yatağa yöneldi. Odayı bir anda sex kokuları sardı. Taş gibi olmuş penisim ve heyecandan beynim çatlayacak gibiydi. Beni uyandırmamaya dikkat ederek Canan yatağa sessizce girdi. Bir kaç dakika sabredebildim. Geldin mi aşkım? dedim. Ay seni uyandırdım mı? Kusura bakma dedi. Ve konuşma şöyle devam etti
-Sorun değil dedim. Ben daha önce uyandım. Sanırım salonda misafirlerin vardı
- evet
- ne yaptınız salonda?
- bir kahve içmeye davet ettim.
- sevişmediniz mi?
- seviştik.
- güzel miydi?
- harikaydı
- peki kimdi onlar?
- onlar mı?
- evet. sanırım 2 erkek idi.
- vay vay vaaay. sen gizlice izledin mi yoksa?
- yok izlemedim. sadece seslerden bunu düşündüm. Kaç kişiydi 2 mi?
- çok mu merak ediyorsun
- evet
- o zaman merak etmeye devam et
- aşkım söyle kimdi onlar?
- meraktan çatla. söylemeyeceğim

Elimi bacak arasına atıp yatağa doğru sızan spermleri elleyip sordum.
- bunların sahibini söylemeyecek misin?
- hayıııırrrrr. dedi kıkırdayarak. meraktan çatla.

Amaan her neyse kimse kim deyip üzrine çıktım. Eliyle taş kesilmiş penisimi tutup hadi aşkım gir içime dedi. Boşalt içime zehirini. İçerigirmemle birlikte az az önce karımın içine o iki adamın doldurduğu spermler dışarı fışkırdı. Ve ben anında sarsılarak patladım. Bie süre öyle kıpırtısız durdum. Canan kulağıma "seni seviyorum aşkım " diye fıldadı.

Evet aşkım ben de seni seviyorum. Hem de deliler gibi seviyorum.