18 Mayıs 2010 Salı

Merhaba. Ben Canan.

Gelen maillerde bana hemen hemen hep aynı şey soruluyor. Aslında Eşim Metin hemen herşeyi anlatmış. Bana anlatacak fazla birşey kalmamış.Ben eksik kalan kısımları anlatayım. Kürtaj olayından sonra nedense bende bir isteksizlik başlamıştı. Kayganlaştırıcı bile kar etmiyordu. Metin içime girerken resmen acı çekiyordum. Doktora gittik amaişe yaramadı. Ruhsal deyip çıktı doktor.

Bir akşam bankanın yemeği vardı. Metin gelmek istemedi. Ben de çok üstelemedim. Yemekte Selim ile karşılaştık. Aynı masaya oturduk. Eskilerden konuştuk. Sohbet güzeldi. Farkında olmadan kaç kadeh içtim hatırlamıyorum. Sonra hadi bir yere dansa gidelim dendi. Önce olmaz filan demiştim ama ısrar kıyamet. Tamam deyip Metin'e haber verdim. Selim sen merak etme ben eve bırakırım dedi. Etilerde bir mekana gittik. İçerisi tıklım tıklımdı. Zar zor bara ilerledik. İçkilerimizi alıp müzüğin ritmiyle sallanmaya başladık. Selim ile dipdibeydik. Birbirimizi duymak için kulaklarımıza bağırmamız gerekiyordu. Kesik kesik konuşuyorduk. Ama selim bana nasıl hayran olduğunu söylüyordu. Bir eli belimdeydi. Ben de içkinin etkisiyle olacak kalabalık bir yandan iyice arkam dönük olarak selim'e yaslanmıştım. Bir ara ensemde bir öpücük hissettim. Ürperdim. Dönüp Selim'e baktım. Elleriyle pardon der gibi bir hareket yaptı. Birşey demeden döndüm. Benim tepkimden cesaret almış olmalı ki elleri yavaş yavaş farkettirmeden belimi okşuyordu. Tepki vermedim. Giderek daha cüretkar olmaya başladı. Heyecanlanmıştım ama elini tutup durdurdum. Gerçi kalabalıkta kimsenin kimseyi görecek hali yoktu ama gene de ne bileyim çekindim heralde.

12 ye doğru gidelim geç oldu dedim. Diğerleri kaldı. Selim söz verdiği gibi beni eve bırakmak için benimle çıktı. Yola çıktık. Tam akmerkezin oraya geldiğimizde birden Ulus yönüne saptı. Nereye gidiyorsun? dedim. Bir kahve içelim öyle bırakayım dedi. Birşey demedim. Başım fıldır fıldır dönüyordu. Bir apartmana girdik. Kapıyı açtı. İçeri girdik. Kimse yok mu dedim. Yok. Ev ahalisi Ankarada dedi. Salona geçtik. Kendimi kanepeye attım. Selim kahve yapmak için mutfağa geçti. Nerdeyse sızmak üzereydim ki elinde kahvelerle gelmiş saçlarımı okşayarak "hadi kalk kahven hazır" dedi. Toparlanmaya çalıştım. Sendeleyince selim kolumdan kavradı. Ve nasıl olduysa o anda öpüşmeye başladık. Selim'in elleri vücudumun her yerinde dolaşıyordu. Karşı koymak istiyordum ama koyamıyordum. Ve aylardır kupkuru olan ben sırılsıklam olmuştum. Heyecandan titriyordum. Selim beni hızla soymaya başladı. Kilodumun dışında hiçbirşey kalmamıştı. Beni yatağa sürükledi. Yatakta sevişmeye devam ettik. Kilodumu çıkarmaya kalkınca elini tutup olmaz dedim. Neden dedi. İkimiz de evliyiz filan gibişeyler geveledim. Eli bacak aramdaydı. Sırılsıklam olduğumu görüp, hadi direnme sen de istiyorsun dedi ve bir hamlede kilodumu çıkarıp üstüme çıktı. Çılgın gibi sevişiyorduk. Aletinin ucu içeri girmekiçin vajınamın dudaklarına dayanmıştı ama ben bacaklarımı kasıyor ilerlemesine izin vermiyordum. Bırak gireyim dedi. Bırakmadım. Bir yandan deliler gibi öpüşüyorduk. Sonunda bacaklarımın bağı çözüldü ve içeri kayarak girmeye başladı. İçim sanki ateş gibi yanıyordu. Dibine kadar girdiğinde kendimi tamamen bıraktım. İçin ne kadar sıcak. Adeta yanıyor dedi. Bir süre içimde öyle hiç kıpırdamadan durdu. Öpüşmeye devam ettik. Ve yavaş yavaş gidip gelmeye başladığında selimin kalçalarına yapışıp daha hızlı daha hızlı diye inlemeye başladım. Hızlandı hızlandı hızlandı ve çığlık çığlığa boşaldım. Hemen arkasından selim boşaldı. İkimiz de yatağa yığıldık kaldık. Ne kadar öyle kaldık hatırlamıyorum. Bir ara saate baktım bir buçuk olmuştu. Hemen yataktan fırlayıp telaşla sağa sola savrulmuş giysilerimi bulup giyinmeye başladım. Telaş içinde selim de giyinip arabaya atladık. Evin önünde beni bıraktı. Anahtarla kapıyı açtım. Yatak odasında metin yatağa uzanmış bir elinde kumanda o halde uyuyakalmıştı. Onu seyrettim bir süre. Hiçbirşeyden habersiz uyuyordu. Elşinden uyandırmadan kumandayı alıp TV yi kapadım. Karanlıkta oturup bir sigara yaktım. Pencereden sızan ışığın altında uyuyan eşimi izliyordum. İçimi bir pişmanlık kapladı. Onu seviyordum. Ve aldatmıştım. O ise habersiz yatıyordu. Çok içkiliydim. Hala başım dönüyordu. Sigaram bitince yanına uzandım ve uyandırmamaya dikkat ederek saçını okşamaya başladım. Ama uyandı. " aa geldin mi? kapıyı duymamışım" diye mırıldandı uykulu bir sesle. Uzanıp hafifçe dudaklarından öptüm. Öpüşmeye başladık. Tamamen uyanmıştı. Elimi aletine attığımda serleştiğini gördüm. Hemen yatağa uzanıp bacaklarımı açtım. Hadi aşkım becer beni dedim. O karanlıkta gözlerindeki şaşkınlığı görebildim. Elini bacak arama uzattığında elini tuttum. Herşeyi anlar diye korktum sanırım. Hadi içime gir dedim. Üstüme çıktı ve içime bir hamlede girdi. Daha da şaşkındı. Ne kadar ıslaksın aman allahım dedi, hiç seni bu kadar ıslak görmemiştim. Becer beni aşkım doldur içimi diye inliyordum. Her giriş çıkışında daha yarım saat önce Selim'in içime doldurduğu spermler dışarı akıyordu. Ve sarsılarak boşaldı. Birbirimize sarılarak uyuduk. Metin olanbiteni anlamamıştı. Ben  öğleye doğru uyandığımda cebimde 3 tane selimden gelen sms vardı. Aşk dolu cümleler. Ben de aynen aşk dolu cevaplar yazdım. Akşama kadar smsleştik. Akşam eve geldiğinde elinde bir buket çiçek vardı. Aklım karmakarışıktı. Eşimi aldatmıştım. Bir facia beklerken tam tersi olmuştu. Sanki ilk günlerdeki aşık çift olmuştuk. Daha koridorda başladık öpüşmeye. Tüm hafta sonunu sevişerek geçirdik. Nerdeyse cuma gecesi olan biteni unutmuştum. Ama pazartesi günü selim beni işten arayınca bir anda dank etti. Panikledim. Ona ikimizin de evli olduğunu, sarhoş olduğumuzu, içkinin etkisiyle yanlış şeyler yaptığımızı, olan biteni unutmamız gerektiğini söyleyip telefonu kapadım. Kocamı seviyorum. Bu olan biten bir anlık zaaf deyip unutmaya karar verdim. Ara ara selim arıyor tekrar buluşmak istediğini söylüyor ben de hep aynı cevabı veriyordum. Böyle birşey aramızda hiç olmadı diyordum. Bir kaç ay böyle geçti.

Selim ısrarla bi yerde oturup konuşalım diyordu. Sonunda evet dedim. Metin'e arkadaşlarla eğlenmeye gideceğiz dedim. İyi olur kafan dağılır. Psikolojin düzelir diyerek destekledi. Buluştuk. Ataşehirde bir arkadaşının yerine gittik. İçki sohbet derken gene sevişmeye başladık. Artık kendimi tutmuyordum. Saatlerce seviştik. 3 ya da 4 kere tam hatırlamıyorum içime boşaldı. Eve dönerken resmen spermler bacaklarımdan sızıyordu. Eve geldiğimde metin beni kapıda karşıladı. Demek camda bekliyormuş. Hızla soyunup kendimi yatağa atıp, hadi aşkım becer beni dediğimde metin dünden hazır üstüme çıktı. Ve içime girerken adeta içimdeki sıvıler dışarı fışkırdı. deli gibi seviştik.

Bir akıntıya kapılmış gibiydim. Hem içimden bir ses yaptığın yanlış diyordu bir daha asla diyordu hem de bir kaç hafta sonra kendimi selimin kollarında buluyordum. Artık bu sahne ayda bir bazan ayda 2 kere tekrarlanır olmuştu. Üstelik içimdeki suçluluk duygusu da yok olmaya başlamıştı. Ama bir yandan da bu olay ortaya bir çıkarsa kopacak skandalı düşünüyor korkuyordum. Ama gene de selimle buluşmaktan kendimi alıkoyamıyordum. Kocamı seviyordum. Onun üzülmesi incinmesi ihtimali beni korkutuyordu. Bir yandan da herşeyi Metin'e anlatmak istiyordum. Beni masturbasyon yaparken seyretmekten hoşlandığını biliyordum. Bazan selimi hayal ederek masturbasyon yapıyor, metin de beni izleyip masturbasyon yaparak boşalıyordu. İşte o akşamlardan birinde nasıl oldu bilmiyorumkonuyu açmak istedim. Başka bir erkekle sevişirken beni izlemek hoşuna gider mi gibi birşey sordum. Evet deyince herşeyi itiraf etmek istedim ama cesaret edemedim. Bunu fantazi gibi yaşamaya başladık. Bir gün bana gerçekten yapsak ya demez mi? Kulaklarıma inanamdım. Ama gene de sanki isteksizmişim gibi mırın kırın ettim. Israr etmeye başladı. Ben de ona selim diye biri var. Gözü var bende belki o olur deyince hadi yapalım demeye başladı. Tam o anda herşeyi itiraf etmek niyetindeydim ama son anda cesaret edemedim.
Birkaç ay böyle geçti. Bir gün selim buluşmak için arayınca tüm cesaretimi toplayıp selimle buluşacağımı sms le eşime bildirdim. Tepkisini merak ediyordum. Olur deyince şaşırdım. Ama sadece birşey içip geleceğiz dedim. Sevişeceğimizi söylemedim. Hatta bana istersen eve çağır bile dedi. Düşündüm. Ama cesaret edemedim. Selimle sevişip içimde selimin spermleriyle dolu eve geldiğimde " yalnız mı geldin?" dedi. Selimle gelirsin sanıyordum. Bir yandan soyunuyor bir yandan konuşuyordum. Yalnız geldim dedim. Bu şekilde sorması galiba bana cesaret verdi. Ya da aklımı kaybetmiş olmalıyım. Bu kez ışığı söndürmeden yatağa uzanıp bacaklarımı açtım. Ve oramı işaret ederek " selimi getirmedim ama ondan bir parça getirdim yanımda" deyiverdim. Bacaklarımın arasından hala selim'in spermleri sızıyordu. Şok geçirmiş bir şekilde orama bakıyordu. Hadi gel aşkım becer beni diye kollarımı uzattım. Adeta büyülenmiş gibi üztüme çıktı ve vahşi bir hayvan gibi hırlayarak gidip gelmeye başladı. Becer beni aşkım diye bağırıyordum. Bir hayvan gibi kükreyerek boşaldı. Artık bütün ipleri koyuvermiştim. Ne olacaksa olacak diyordum. Ya da hiçbirşey demiyordum. Sanırım aklımı kaybetmiştim.

Ertesi sabah kendime geldiğimde aman allah ben neler yaptım diyordum içimden. Metin çoktan uyanmıştı. Ben uzun bir süre uyuyormuş numarası yaptım. Metinle dün gece olanlar için yüzleşemey gücüm yoktu. Sonunda daha fazla sürdüremedim ve yeni uyanmış gibi yaptım.

Metin tepemde dün gece neler olduğu ile ilgili yağmur gibi sorular soruyordu. Kaçamak cevaplar vermeye çalışıyordum. Kaçta buluştunuz. Nerde buluştunuz. Orda sana dokundu mu? sonra nereye gittiniz. nasıl başladı sonra en oldu........ soru soru soru... Ben anlattıkça Metin tahrik oluyordu. Ben de giderek daha az kaçamak cevaplar vermeye başladım. Ve en zor soru ise nasıl oldu da daha ilk buluşmada yatağa gittiniz sorusunu sürekli geçiştrmekten vazgeçip pat diye gerçeği söyleyiverdim. İlk değildi ki dedim. İkinci şok. Gözlerine kan oturmuştu. Zangır zangır titriyordu. Yüzü kireç gibiydi. Bir an korktum. Hadi gir içime becer beni aşkım dedim. Hısrla içime girdi. Ve daha girer girmez içime fışkırdı....

Şimdi düşünüyorum da yaptığım herşey delilikdi. Herşey bir anda paramparça olabilir, evliliğim darmadağın olabilir ve büyük bir skandal patlayabilirdi. Bu gün hala olanları düşündükçe tüm bunları nasıl yaptım diye kendime hayret ediyorum. Belki de bir çeşit akıl tutulması yaşamıştım.

Neyse ki herşey tam tersi oldu. Bu ilk sarsıntıları atlattıktan sonra ilişkimiz hiç olmadığı kadar iyi oldu. Şu anda çok mutluyuz. Gerçi artık selimle görüşmüyoruz ama selimden sonra başkaları oldu. Bazıları sadece bir gecelik bazıları da daha uzun süreli.

Hani bir laf vardır "beni öldürmeyen şey güçlendirir" diye. İşte bizim yaşadığımız da böyle birşey. Şu an çok mutluyuz ve bunu artık sık sık yaşıyoruz. Selimden sonra yatağımıza aldıklarımızı da işlerden zaman buldukça burada anlatacağım.